Yunus Emre
Türk halk şair ve düşünürlerinin öncülerinden olan Yunus Emre, sevgiyi felsefe haline getirmiş örnek bir insandır. Bazı kaynaklarda Anadolu'ya gelen Türk boylarından birine bağlı olup, 1238 dolaylarında doğduğu rivayet edilirse de bu kesin değildir. Aynı şekilde 1320 yıllarında Eskişehir'de öldüğü yolundaki rivayetler gibi.
Türk tasavvufunun dilde ve şiirde kurucusu olan Yunus Emre'nin şiirlerinde ahlak, hikmet, din, aşk gibi konuların hemen hepsi tasavvuftan çıkar ve tasavvuf görüşü çerçevesinde bir yere oturtulur. Mısralarında didaktik ahlak telkinlerinde bulunan Yunus Emre, "gönül kırmamak" konusuna ayrı bir önem verir ve "üstün bir değer" olarak şiirlerinde bu konuyu özenle işler. Bu arada Yunus Emre'yi öne çıkaran bir başka önemli özelliği de, şiirlerinde işlediği konuları ve telkinleri bizzat kendi hayatında uygulamasıdır. "Din tamam olunca doğar muhabbet" diyen Yunus, İslam'ın sabır, kanaat, hoşgörürlük, cömertlik, iyilik, fazilet değerlerini benimsemeyi telkin eder.
11,12 ve 13. asırlarda Türkistan ve Anadolu Türkleri arasında çok yayılan tasavvufun Türk şairleri arasında iki büyük sözcüsü vardır: Türkistan'da “Ahmet Yesevi”, Anadolu'da “Yunus Emre”... Yunus Emre'nin tasavvuf anlayışında dervişlik olgunluktur, aşktır; Allah katında kabul görmektir; nefsini yenmek, iradeyi eritmektir; kavgaya, nifaka, gösterişe, hamlığa, riyaya, düşmanlığa, şekilciliğe karşı çıkmaktır.
Yunus'taki insanlık sevgisi, neredeyse kendisiyle özdeşleşmiş "sevgi felsefesi"nin bir parçası ve hatta sonucudur. Nitekim Yunus'un insan sevgisini ilahi sevgi ile nasıl bağdaştırdığını gösteren en çarpıcı mısralarından birisi;
Yaradılanı hoş gör
Yaradan'dan ötürü 'dür.
Yunus Emre'ye göre insanlar, din, mezhep, ırk, millet, renk, mevki, sınıf farkı gözetilmeksizin sevilmeyi hak etmektedirler. Madem ki insanoğlu ruh yönüyle Allah'tan gelmektedir; öyleyse insanlar hiçbir şekilde birbirlerinden bu anlamda ayrılamazlar.
Yunus Emre’nin Makamları:
1. Bursa Emirsultan’a giden yol üzerinde Şibli mevkiinde eski sa’di tekkesinin yanındaki mezar;
2. Afyonkarahisar Sandıklı ilçesi Çayköy’ündeki mezar;
3. Erzurum’a bağlı Müşkivant ya da Tuzcu köyünde Yunus Emre ve Tapdık Emre adında iki türbe-mezar;
4. Ünye;
5. Eskişehir-Afyonkarahisar demiryolu üzerinde Döğer köyünde Emre Sultan mezarı;
6. İzmir’in Tire ilçesinde Yunus Emre Camii (Vakf-ı Camii Şerif-i Yunus Emre der Tire);
7. Sıvas;
8. Konya -şimdi Niğde’ye bağlı- Aksaray’da Tapdık köyünde bir tepe üstünde Tapdık ve Yunus Emre’ye ait iki türbe-mezar;
9. Kırşehir ;
10. Bolu;
11. Keçiborlu;
12. Uluborlu;
13. Manisa’nın Kula ilçesi Emre Sultan Köyünde türbede Tapdık Emre ile Yunus Emre’ye ait mezarlar;
14. Konya-Karaman’da Kirişçi Baba (Yunus Emre) Camii;
15. Eskişehir Sakarya Sarıköy’deki türbe mezar.
Türk halk şair ve düşünürlerinin öncülerinden olan Yunus Emre, sevgiyi felsefe haline getirmiş örnek bir insandır. Bazı kaynaklarda Anadolu'ya gelen Türk boylarından birine bağlı olup, 1238 dolaylarında doğduğu rivayet edilirse de bu kesin değildir. Aynı şekilde 1320 yıllarında Eskişehir'de öldüğü yolundaki rivayetler gibi.
Türk tasavvufunun dilde ve şiirde kurucusu olan Yunus Emre'nin şiirlerinde ahlak, hikmet, din, aşk gibi konuların hemen hepsi tasavvuftan çıkar ve tasavvuf görüşü çerçevesinde bir yere oturtulur. Mısralarında didaktik ahlak telkinlerinde bulunan Yunus Emre, "gönül kırmamak" konusuna ayrı bir önem verir ve "üstün bir değer" olarak şiirlerinde bu konuyu özenle işler. Bu arada Yunus Emre'yi öne çıkaran bir başka önemli özelliği de, şiirlerinde işlediği konuları ve telkinleri bizzat kendi hayatında uygulamasıdır. "Din tamam olunca doğar muhabbet" diyen Yunus, İslam'ın sabır, kanaat, hoşgörürlük, cömertlik, iyilik, fazilet değerlerini benimsemeyi telkin eder.
11,12 ve 13. asırlarda Türkistan ve Anadolu Türkleri arasında çok yayılan tasavvufun Türk şairleri arasında iki büyük sözcüsü vardır: Türkistan'da “Ahmet Yesevi”, Anadolu'da “Yunus Emre”... Yunus Emre'nin tasavvuf anlayışında dervişlik olgunluktur, aşktır; Allah katında kabul görmektir; nefsini yenmek, iradeyi eritmektir; kavgaya, nifaka, gösterişe, hamlığa, riyaya, düşmanlığa, şekilciliğe karşı çıkmaktır.
Yunus'taki insanlık sevgisi, neredeyse kendisiyle özdeşleşmiş "sevgi felsefesi"nin bir parçası ve hatta sonucudur. Nitekim Yunus'un insan sevgisini ilahi sevgi ile nasıl bağdaştırdığını gösteren en çarpıcı mısralarından birisi;
Yaradılanı hoş gör
Yaradan'dan ötürü 'dür.
Yunus Emre'ye göre insanlar, din, mezhep, ırk, millet, renk, mevki, sınıf farkı gözetilmeksizin sevilmeyi hak etmektedirler. Madem ki insanoğlu ruh yönüyle Allah'tan gelmektedir; öyleyse insanlar hiçbir şekilde birbirlerinden bu anlamda ayrılamazlar.
Yunus Emre’nin Makamları:
1. Bursa Emirsultan’a giden yol üzerinde Şibli mevkiinde eski sa’di tekkesinin yanındaki mezar;
2. Afyonkarahisar Sandıklı ilçesi Çayköy’ündeki mezar;
3. Erzurum’a bağlı Müşkivant ya da Tuzcu köyünde Yunus Emre ve Tapdık Emre adında iki türbe-mezar;
4. Ünye;
5. Eskişehir-Afyonkarahisar demiryolu üzerinde Döğer köyünde Emre Sultan mezarı;
6. İzmir’in Tire ilçesinde Yunus Emre Camii (Vakf-ı Camii Şerif-i Yunus Emre der Tire);
7. Sıvas;
8. Konya -şimdi Niğde’ye bağlı- Aksaray’da Tapdık köyünde bir tepe üstünde Tapdık ve Yunus Emre’ye ait iki türbe-mezar;
9. Kırşehir ;
10. Bolu;
11. Keçiborlu;
12. Uluborlu;
13. Manisa’nın Kula ilçesi Emre Sultan Köyünde türbede Tapdık Emre ile Yunus Emre’ye ait mezarlar;
14. Konya-Karaman’da Kirişçi Baba (Yunus Emre) Camii;
15. Eskişehir Sakarya Sarıköy’deki türbe mezar.